BirGün yazarı Atabay CHP Kurultay davasını değerlendirdi: Demokratik zemin daralırsa ekonomi nefes alamaz

Güldem Atabay: Demokratik Zemin Daralırsa Ekonomi Nefes Alamaz

BirGün yazarı Güldem Atabay, CHP’nin Kurultay davasına ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında “Demokratik zemin daralırsa ekonomi nefes alamaz” değerlendirmesini yaptı. Atabay’ın yazısına göre Türkiye’de siyaset sadece sandıkla yapılmıyor. CHP kurultayı davası 8 Eylül’e ertelendi ancak konu kapanmış değil. Türkiye’nin 100 yıllık ana muhalefet partisi CHP’nin varlığı çok partili rejimin, demokratik kontrol mekanizmasının temel unsurlarından biridir. Bu nedenle konu artık yargının tarafsızlığı tartışmasından çıkarak siyasetin bütününe yönelmiş bir müdahale tartışması haline gelmiştir.

CHP’ye yönelik mutlak butlan “hamlesi” de Türkiye’nin siyasi dengesini bozan, hukuk devleti ilkesini zedeleyen ve nihayetinde ekonomide en kırılgan kesimlere darbe vuracak bir gelişmedir. Hedeflenen CHP üzerinden Türkiye’nin siyasal dengelerini değiştirmek olunca CHP’nin başına örülen çorap ülkenin ekonomik kırılganlıklarına da doğrudan temas eder. Yüksek faizle sıcak para çekmek gibi kırılgan bir istikrar çabası içindeyken siyasi krizin etki analizleri finansal piyasalarla sınırlı tutulmamalıdır. İktidarın demokratik rekabet alanını daraltması, sadece muhalefeti değil, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomi kategorisindeki bir ülkede ekonomiyi de olumsuz yönde etkiler. Yatırım kararı sadece ucuz işgücü ve altyapıya göre değil; aynı zamanda siyasi risk analizi, mülkiyet hakkı güvencesi ve bağımsız yargıya da bakarak alınır.

8 Eylül’de iç siyasi riskler artarsa piyasalarda ilk tepki kur cephesinden gelir. Döviz yatırımcısı hızlı refleks gösterir. Türkiye gibi dış finansmana bağımlı bir ekonomide, siyasi istikrar ve hukuki öngörülebilirlik, döviz kurundan faiz politikasına kadar birçok parametreyi belirler. Türkiye’ye “bir şans daha” verme eğilimindeki yatırımcıların güveni hızla zedelenir. Faiz artırımı, dezenflasyon politikaları ve çoktan güdük hale gelen rasyonelleşme adımları bir anda yerini yüksek belirsizlik ve siyasi türbülans senaryolarına bırakır. Bu, sadece ekonomi yönetimi açısından değil, toplumun tümü için daha fazla bedel, daha fazla karmaşa anlamına gelir.

CHP gibi bir yapının hukuk eliyle zayıflatılması, daha doğru ifadeyle “iktidarın rejim müdahalesi” adımı, Türkiye’nin tepe taklak bambaşka bir ülkeler ligine düşmesi demektir.

Yazının tamamını okumak için .

Related Posts

‘Kontrollü yıkım’da panik anları! ‘Kurtlar Vadisi’ oyuncusunun evi hasar aldı

İstanbul Güngören’de kentsel dönüşüme giren binanın ‘kontrollü yıkımı’ esnasında yan taraftaki binanın iki dairesinde hasar oluştu. Hasar gören bina hakkında daha önce yıkım kararı olduğu öğrenilirken söz konusu bir dairenin Kurtlar Vadisi, Seksenler ve Şahane Damat gibi dizilerde rol alan oyuncu Orhan Yaylacıkoral’a ait olduğu ortaya çıktı.

Azerbaycan, Rus Büyükelçisini Bakanlığa çağırdı

Rusya’nın Bakü Büyükelçisi Mihail Yevdokimov, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.

Hamas’tan Gazze’de çete kurduğu iddia edilen Ebu Şebab’a 10 gün süre

Hamas, Gazze’de silahlı çete kurmakla suçladığı Yaser Cihad Mansur Ebu Şebab isimli vatandaşın teslim olması için 10 gün süre verdi. Ebu Şebab, İsrail için casusluk yapmakla” suçlandı.

Ateşkes sonrası Hürmüz iddiası: ‘İran mayın döşemek için hazırlık yaptı’

İran’ın İsrail ile savaş devam ederken Basra Körfezi’nde gemilere deniz mayınları yüklediği, bunun Hürmüz’e mayın döşeme hazırlığı olduğu ileri sürüldü.

Reuters Saraçhane mitingini canlı yayınladı

İngiliz haber ajansı Reuters, dün akşam CHP’nin Saraçhane’de düzenlediği mitingini canlı yayınladı.

İşçilerden Ankara’da hükümete grev uyarısı

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki yüz binlerce işçiyi kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri devam ederken, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların üyeleri zam oranının yetersizliğine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Geçinemiyoruz. Zordayız. Eylemse eylem, grevse grev. Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız” ifadelerine yer verildi.