Memiş Sarı: Tehlikede olan demokrasidir, cumhuriyettir

6

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanması sonrası başlayan tepki eylemleri ülke genelinde devam ederken Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ülke genelinde yarım gün iş bıraktı. DİSK üyeleri Konak’ta toplanarak İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Cumhuriyet Meydanı’ndaki eyleme katıldı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendika üyeleri, meslek örgütleri siyasi parti temsilcileri ve öğrenciler de alanda yer aldı.

“Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurutuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atan kalabalığa seslenen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Milyonların alım gücü hızla düşerken, gelir dağılımı adaletsizliği hızla büyüyor. Halkın çok büyük bir bölümü ‘asgari’ ile yaşamaya mahkûm edilirken küçük bir azınlık servetine servet katmaya devam ediyor. Gelirde ve vergide adaletsizlik ile beraber ülkede de adaletsizlik büyüyor. Hapishaneler bir yıl önce seçim kazanan siyasetçilerle, işçilerin hakkını savunan sendikacılarla, gerçeklerin peşinde koşan gazetecilerle, itiraz eden yurttaşlar ile dolduruluyor” dedi.

SARI: DEMOKRASİ İŞÇİNİN EKMEĞİDİR

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstererek sözlerini sürdüren Memiş Sarı, “Geçen yıl bu zamanlarda herhangi bir suç isnadı bulunmadığı için aday olabilen Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce belediye başkanı ve belediye meclis üyesi görevden alınıyor, tutuklanıyor. Her gün iktidarın seçim kaybettiği başka bir yerden soruşturma, gözaltı, tutuklama ve kayyum haberleri geliyor. Halk desteğini yitirenler, siyasi rakiplerine yönelik hukuk dışı bir operasyon süreci işletiyor. Buna itiraz eden çocukları, gençleri, işçileri, emekçileri, kadınları, gazetecileri tutukluyor. Anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak tutuklama gerekçesi olarak gösteriliyor. Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir. Demokrasi ve Cumhuriyet, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir. Seçme ve seçilme hakkının darbe yediği bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışır. Demokrasi işçinin ekmeğidir. 35 yıllık diplomayı iptal ederek, yargıyı devreye sokarak siyasi rekabetin ortadan kaldırıldığı bir ortamda yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik büyür” diye konuştu.

“TEHLİKEDE OLAN DEMOKRASİDİR”

“Tehlikede olan tutuklanan siyasetçiler değildir” diye devam eden Sarı, “Tehlikede olan soframızdaki ekmektir, çocuklarımızın geleceğidir. Tehlikede olan demokrasidir, cumhuriyettir. Tehlikede olan 85 milyon insanıyla bu ülkedir. Tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği, kimsenin karşısına aday çıkamadığı, kimsenin hakkını hukukunu arayamadığı bir düzen hepimiz için büyük bir tehdittir. Demokrasiyi, Cumhuriyet, toplumsal barışı ve kardeşliği tehdit eden bu girişimleri püskürtmek hepimizin ortak görevidir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın: İşçilerden, emekçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan, kısacası halktan büyük bir güç yoktur. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullandı.

can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir